KARAKUŞİ’YE SEVDALI OLMA

08 Ekim 2022 Yazan  
Kategori Genel, Güncel Bilgiler

BÜYÜK(LERE) KÜÇÜK(LERE) MASALLAR KAPAK

Kapitalizm çökmüyor. Kapitalizmden sonra sosyalizm (komünizm) gelecek diye düşünülüyordu. Hayır, kapitalizm çökmüyor, çökertiyor. Ekonomik krizler, yoksullaşmalar insanların yaşamında önemli sorunlara neden oluyor. İnsanlar hastalanıyor. Ruhsal, fiziksel hastalanmalar yoğunlaşıyor. Özellikle çalışanları (emekçileri) her geçen gün yoksullaştıran, ağır yaşam onların psikolojilerinde derin yaralar açıyor. Kapitalizmin bu son kriz sürecinde milyonlarca insan psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldı.

Kapitalizmin insanları adeta çıldırtırcasına sıkıntı ve psikolojik bozukluğa itmesine karşın, yönetenler bunun sistemden değil kişilerin genlerinden(!) kaynaklandığı yalanını pompa etmektedirler. Mesela Türkiye’de ekonominin yarattığı enflasyon ve pahalılık karşısında yoksullaşan halkın psikolojisi, çığlıkları sanki o kişilerin kendi kişisel zaafları olduğu şeklinde propaganda edilmektedir. Ekonomi çok iyidir, pahalılık yoktur, faizi indiriyoruz, enflasyon yoktur, halk oynaya zıpkaya alışveriş ediyor, zevkten dört köşe olmuştur şeklinde açıklanıyor. Yönetenlere göre sokaktan “çok yaşa!” sloganları haykırılıyor! Oysa işsizlik, vardır, açlık vardır, intihar olayları vardır, kadın cinayetleri vardır…

Kapitalizm, kapitalizmi öven birçok kaynak yaratmıştır. Yalaka, dalkavuk, şarlatan yaratmıştır. Açlık yoktur, sıkıntı yoktur, herkes mutludur, pahalılık yoktur, işsizlik yoktur, adalet vardır, eşitlik vardır, özgürlük vardır söylemleri, yazıları, kanalları birbiriyle yarış eder. Sistemi öven diziler, filmler, karnavallar düzenlenir. Bunların üzerinden verilen mesaj, oturun oturduğunuz yerde, daha ne istiyorsunuz, öcü gelip sizi yesin mi? şeklindedir.

Sedat Peker’in dizi gibi yayınladığı videolar ve yaptığı ifşaatlar, “devlet, vatan, millet, Sakarya” diye ortalığı inletenlerin, gerçekte en pis ve karanlık işleri devlet mekanizmalarını ve gücünü kullanarak neleri nasıl gerçekleştirdiklerini anlatması açısından ilginç oldu. Bu söylenenler, bu pislikler yargı düzeyinde incelenmediğinden iddia olarak kalmak durumundadır. Bu iddialar bildiğim kadarıyla incelenmemektedir. Peker’in söylediklerini daha önceleri sosyalistler, devrimciler dile getiriyordu. Ama bu kez olayların içinden birinin adeta bir itirafçı gibi davranıp her şeyi açıklama planı herkesi, özellikle yoksullaşan kesimi çok etkiliyor.

Bu arada bir Karakuşi fıkrası anlatmak istiyorum: Koca sakallı iki adam Karakuş’un huzuruna gelip sakalsız bir adamdan şikâyetçi olmuşlar:

“Bu adam bizim sakalımızı yoldu efendim!”

Karakuş davacıların sakallarının büyüklüğüne ve şikâyet ettikleri adamın sakalsız olduğuna dikkat etmiş ve önce şikâyetçilere dönmüş:

“O sizin sakalınızı yolmamış, belki de siz onun sakalını yolmuşunuz!”

Sonra da görevlilere emrini vermiş:          

“Sakalsız adamın sakalı büyüyünceye kadar şu iki adamı hapsedin!”

Günümüzde, kapitalizmin içinde bulunduğu kriz nedeniyle, geçmişteki felâket dönemlerini hatırlatan yeni savaşlar yaşanıyor. Bu savaşlar devletleri, ülkeleri, halkları, insanları yakıp yıkıyor. Türkiye bu kriz içindeyken ayrıca Kürt sorunu yoktur şeklindeki tavırla da iç içedir. Zaman zaman da “bizim filanca halkla asla bir derdimiz yok” şeklinde ya da “vakti zamanı geldiğinde filan başkanla da görüşürüz” şeklinde ifade edilen böylesi harcıâlem durumlar var. Bir yandan Rusya ve Çin’le oldukça yakınlaşıp, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girmeyi hedeflerken, diğer yandan AB, ABD ve NATO’dan da her istediğini almayı becerebilmek çabası var.

Son yapılan seçimlere bakılırsa faşizm dünya genelinde otoriterleşen burjuva düzenin içinden yeniden yükselmeye çalışıyor. Halklar ve kitleler kendi çıkarlarını savunacak bilinç ve örgütlülükten yoksun olduklarında, tarih onlara geçmişi yeniden tekerrür ettirebilir. Aslında faşizm demokrasinin içinden çıkan bir kanlı rejim değil midir? Ya da Hollandalı entelektüel yazar Rob Riemen’in deyişiyle, faşizm demokrasinin piçidir.

Bu yazının amacı düzen (sistem) içinde yok olmamak ve mutlu bir yaşama sahip olmayı başarabilmektir. Bu nedenle düzen içinde çoğalan bazı mesleklerin amacı bu direnç ya da muylu olmayı başarabilmek mücadelesine engel teşkil edebilirler.  Düzenin yarattığı sorunların çıldırma noktasına getirdiği insanlara yaşam koçları, yoga ve meditasyon eğitmenleri, enerji şifacıları, astrologlar, gibi “uzmanlar” yardım etmeye çalışıyor (!) Bu konuya sayısız görsel medya içeriği, film, dizi, kitap, dergi, çeşitli yayın eklenebilir. Kendi sorunlarını ve çözümlerini bulamayan insanlar, böylesi bir mekanizmaya av olurlar.

Kapitalizm çökmedi. Kapitalist Modernite’yi yarattı. Burjuva demokrasileri içinde kısmen rahat bir yaşantı ezilmeyle birlikte yaşanabiliyor. Zaten bundan dolayıdır ki sosyalist sistem kolay kolay oluşturulamıyor. Burada gerçekçi çözüm Demokratik Modernite içinde yaşayabilmeyi inşa edebilmektir.

Enter Google AdSense Code Here

Yorumlar



Yorum Yaparken Lütfen SeviyeLi YorumLar Yazınız.!